Silinip gidersin anılarımdan....

Nasıl güzeldir bu sevgi bu aşk içini doldurup taşar daima,

sen anlamadan bağlanır onunla aynı dili konuşmaya başlarsın.

Bazı günler gözlerine derin derin bakar senin bana verdiğin sevgiye ben yetemeyeceğim diye korkar durursun...

Öyle güzeldirki susup anlaşmak, sadece kalbinin atışını hissederek dinginleşmek...

Hayatına neler katar sen farkına varmadan, onun sayesinde uçan kelebeğe bile bir bebek gibi sevinirken bulursun kendini.

Sevmeyi, bu kadar derin duygularla sevmeyi öğretir sana, başkasının göz yaşına bile üzülmeyi bilirsin, yüreğinin nerede olduğunu hatırlatır daima.

İnsan değilken, insani duyguları uyandırır, iyi bir insan olmayı öğretir.

Yediğini paylaşmayı, yeryüzünde bulunan her şeyi olduğu gibi kabullenip mutlu olmayı öğretir.

Hiç üzmez hastalıkları haricinde seni...

Yanlızlığı daima paylaşır seninle ve en önemlisi kendindende çok koşulsuzca sever seni...

Korkuyorum silinip gidersin anılarımdan diye...

Özlem duyuyorum....

Sen özgürlüğün, mutluluğun ve hayatımı pozitif etkileyen bir çok şeyin simgesiydin benim için, bugün yokluğun boğazımda bir düğüm her adımım her baktığım yerde senden bir iz görüyorum. 

Artık buna gerek yok derken buluveriyorum kendimi, en çok sabah uyandığımda ve akşamları arıyorum seni sevgiye muhtaç hissettiğimde yokluğun ağır bir acı olarak oturuyor yüreğime. 

Yokluğuna alışmam gerektiğini ve her dakika ağlayıp sızlamanın bir şey getirmeyeceğini biliyorum ama kendimi ağır ağır yutkunurken buluyorum. 

10 yaşındaydım ilk anika ile tanıştığımda, sonra 22 yaşımda sende dahil oldun hayatıma toplamda 21 yıl sonsuz bir aşk kattınız hayatıma anikamı kaybetmiş olmayı seninle atlattım şimdi ise çok büyük bir boşluk hissediyorum kim sevecek beni bu denli karşılıksızca, kim sessizce dinleyecek derdimi.

 Sınırsız bir sevgi paylaşırken bugün sınırsız bir özlem duyuyorum, kahroluyorum içten içe. 

İsyan etmiyorum her canlının tadacağı kaderi yaşadın sende ama bu özlem duygusu ne zaman dinecek, yüreğime oturan bu taş ne zaman yerine sadece özlemi ve güzel anıları bırakacak hiç bilmiyorum. 

Bunları yaşarken yüreğimden akıp gidenler sana ulaşıyordur inşallah. 

Seni Seviyorum aynı Anikayı'da sınırsız ve beklentisiz sevdiğim kadar. 

İyi uyu püskül kulaklım...

Yazarlarımıza Sorduk - Neden Kitap Okunmalı ?

Dünyaca Ünlü Masal Kitapları

Keşke hep çocuk kalıp hayatımız bir masaldan ibaret olsaydı, ne güzel olurdu... :)

Dinleyicileri inandırma gayesi olmayan, kalıplaşmış ifadelerle masal anası veya masal ninesi denilen kadınlar tarafından anlatılan hayal ürünü anlatılara masal denir. Masallar genellikle nesir şeklinde olup nazım-nesir karışık olanları da vardır. Masalın başında “bir varmış bir yokmuş” ortasında “dere tepe düz gitmiş” sonunda ise “onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine” şeklinde kalıplaşmış sözler bulunur. Bu sözlere formel denir. Masalların dili anlatıldığı yörenin veya anlatıcının sık özelliklerine bağlıdır. Masallar olağanüstü özellikler üzerinde yapılandırılmıştır. Masalda yer alan kahramanların olağanüstü özellikleri vardır. Masal kahramanları olağanüstü insanlar, sıradan insanlar, hayvanlar ve hayvan kılığına girmiş insanlar olabilir. Masal metinlerinde geçmiş zaman kullanılmıştır. Masallar genellikle Hint, Yemen ve Kaf Dağı gibi yerlerde geçer. Genel olarak masallar dinleyicileri iyiliğe sevk eden mesajlar içerir.

Masalların kökenine bakacak olursak bu konuda birçok farklı görüş bulunur. Mitolojik görüş masalların kaynağının mitoloji olduğunu savunur. Tarihi görüş masalların çıkış yerinin Hindistan olduğunu savunur. Etnografik görüş ise masalların doğrudan gerçek hayatın aktarımları olduğunu savunur.

Dünyaca Ünlü Masal Kitapları

1. Hint Masal Kitapları

Pençatantra: Bu masal kitabı Hint masal kitaplarının en eskisidir.

Kathasaritsagara: Bu masal kitabı Hint masal kitaplarının en büyüğüdür. Masal okyanusu anlamına gelmektedir.

2. Arap Masal Kitapları

Binbir Gece Masalları: 9.yüzyıldan itibaren anlatılan masallardır. Bu eseri Avrupa’da tanıtan isim A. Galland olmuştur. Bu masal kitabının Mısır ve Asya yazmaları bulunmaktadır. Bu masalların kökeni Hindistan ve Mısır’dir. Masalların kahramanı ise Şehriyar ve Şehrazat’tır.

3. İran Masal Kitapları

Binbir Gündüz Masalları: Bu masal kitabında erkeklerin vefasızlığından söz edilmektedir. Gündüzleri anlatılmıştır. Daha uzun metinlerden oluşmaktadır.

4. Avrupa Masal Kitapları

Ezop Masalları: MÖ 6.yüzyılda yaşadığı düşünülen Yunan masalcının masalları bu isimle anılır. Hayvan masallarıyla bilinir. Kurt ile Kuzu, Kurt ile Köpek tanınmış masallarındandır.

La Fontaine: Fabl türünün en önemli temsilcisidir. Kurt ile Tilki, Kuyruksuz Tilki gibi masalları herkesçe bilinir.
Grimm Kardeşler: Jakob ve Wilhelm Grimm kardeşler Alman masallarını derleyip masalların bilimselliğini öne çıkarmışlardır. Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler, Kırmızı Başlıklı Kız, Kurbağa Prens, Parmak Çocuk, Hansel ve Grethel dünyaca ünlü masalmasallarındandır.

Hans Cristian Andersen: Danimarkalı yazardır. Kibritçi Kız, Papatya, Prenses ile Bezelye Tanesi en bilindik masallarındandır.

Türkiye’de Masallar Üzerine Çalışma Yapan Araştırmacılar

Ziya Gökalp, Pertev Naili Boratav, Tahir Alangu, Eflatun Cem Güney, Saim Sakaoğlu, Umay Günay, Ali Berat Alptekin

Kaynakça:
Çocuk Edebiyatı

Bu yayın bilgiustamdan alınmıştır.

Youtube'da yaptığım Videolar

geçende tekrardan youtube kanalımdaki video yorumlarıma baktım, bazılarına çok üzüldüm bir şeyi yorumlamak gerçek fikrimi paylaşmak en doğal hakkım olduğunu düşünüyorum.

İnsanların kusurunu bulup o tarz incitici yorumların yer alması ne üzücü, oysaki bu ülkenin en büyük sorunu özgürce yorum yapamamak zaten, sevgili arkadaşım madem yorum yapmamdan rahatsızsın izleme çünkü ben kendi fikrimi beyan etmezsem KİTAP TABİRİ kısmı saçma olur okuduğum her kitaba olumlu yorum yaparsamda ne anlamı kalmış bu işin kendimi ifade etmeliyim ki bu kitabın içeriğini anlayın kavrayın sizde ölçüp tartın ve saygı çerçevesinde yorum yapabilin.

Bundan sonra yapılan tüm iyi ve kötü yorumları bırakacağım ki herkes yorum yapan kişiyi kendince sınıflandırabilsin.

Artı olarak insanlara saygı duymayı öğrenin Kilolu, zayıf, çirkin, güzel yüzeysel bir bakış açınız olmasın hayata, yüzeysel bakış açınız varsa zaten okuduğunuz hiçbir kitapta kendinizi bulamazsınız.

Kitap okumak anlayış kazanmak, başka bir karakteri canlandırmak farklı hayatlara dalmaktır...

Bu yazımı okuduysanız teşekkür ederim tekrar fikrimi beyan etmiş bulundum...

Ben her şeye rağmen hepinizi saygıyla kucaklıyorum...

Yoğun ve Yorgunum sanırsam...

Uzun zamandır paylaşım yapmıyorum...

Ülke olarak yaşadıklarımız ve hayatın yaşatığı yoğunluk ve yorgunluk sebep sanırsam buna.

Yok kesinlikle kırgın, hüzünlü veya buna benzer şeyler değil, herkesin yaşadığı yoğunlukların içinde kaybolup gidiyorum sanırsam.

Maalesef elime kitap almaya bile fırsatım yok, umarım eski formuma en kısa sürede dönerim farklı hayatlara karakterlere bürünmeyi hikayelerde kaybolmayı özledim...